Geleceğin Araçları

Geleceğin Araçları

Otonom teknolojiler hayatımızı nasıl değiştirecek?



Teknoloji hayatımızı değiştirmeye ve geleceğimizi şekillendirmeye baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Bilim insanları ve mühendisler bu konuda adeta bir yarış içerisindeler. İletişimden ulaşıma, sağlıktan afet yönetimine, tarımdan madenciliğe dek pek çok alanda otonom teknolojilere büyük yatırımlar yapılıyor. Hepsi de çağımızın en kıymetli şeyleri olan zaman ile enerjiden tasarruf ederek insan hayatını kolaylaştırmak ve yeri geldiğinde kurtarmak için.
Otonom teknolojilerin öncelikli tasarım ve uygulama alanlarından biri de otomotiv. Biz de bu yazımızda otonom araçların hayatımızı nasıl değiştireceğine dair başlıca öngörüleri sizler için derlemeye çalıştık.


ALGILAMA – İLETİŞİM – KARAR VERME



5G teknolojisi bazlı IoT, yani Nesnelerin İnterneti eşiğinde bulunduğumuz çağı tanımlıyor. IoT’ye yönelik çalışmalar hem otonom araçları şekillendiriyor hem de otonom teknolojinin ihtiyaçları IoT’nin kullanım alanlarını güçlendiriyor. Sürücüsüz bir aracın yüzlerce sensörle sağladığı algılaması ve başka bir sürücüsüz araçla 5G teknolojisi sayesinde IoT üzerinden geliştirdiği iletişim, birbirleriyle kombine bir şekilde insandan bağımsız kendi kendilerine son derece hızlı ve doğru kararlar verebilmelerini sağlıyor. Yani geleceğin araçları sadece bir yerden bir yere direksiyona el sürmeden, gaz pedalına basmadan ulaşmaktan ibaret olmayacak. IoT’nin en kritik kullanım alanlarından biri olarak henüz kapısını araladığımız bir geleceği de şekillendirecek.


MİNİMUM HATA MAKSİMUM GÜVENLİK



Otonom sistemlerin en öncelikli kullanım amaçlarından biri de güvenlik. Halihazırda insan hayatının risk altında olduğu pek çok tehlikeli iş koluna nasıl uyarlanabileceğine dair yoğun araştırmalar yapılıyor. Trafik kazaları da insan faktöründen kaynaklı hatalar ile uykusuzluk, dikkat dağınıklığı, görme ve işitme bozuklukları gibi fiziksel ve zihinsel durumlardan oldukça etkileniyor. Cana ya da mala gelebilecek zararları ortadan kaldırmanın en etkili yolu elbette bu kazaları önlemek. Lazer temelli bir sensör sistemi olan ve alanın 3 boyutlu haritalandırmasını sağlayan LIDAR teknolojisi, otonom araçlarda yapay zekâ ile entegre bir biçimde bu amaçla kullanılıyor. Böylece sürücüsüz bir aracın alandaki tüm nesneleri ve hatta beden dillerine dek özneleri dikkate alarak geliştireceği reaksiyon insan reflekslerine kıyasla çok daha hızlı ve sağlıklı gerçekleşecek. Halen yaşanan trafik kazalarının yaklaşık yüzde 90 oranında sürücülerden kaynaklı olduğu göz önüne alındığında otonom araçların yaygın kullanımının güvenliğimizi nasıl artıracağı da daha rahat anlaşılabilir.


YENİDEN DÜŞÜNME YENİDEN YAPILANMA

Sürücüsüz araçlarla yollar da yolculuklar da farklı bir şekil alacak. Bu da kentleşmeye dair fikir ve uygulamaları etkileyecek. Çevre dostu otonom teknolojiler sürdürülebilir bir dünyaya giden yolda sosyal sorumluluğu algılayışımızı kuvvetlendirecek. Robot taksiler ya da otonom teslimat hizmet sektörünü belirleyecek. Minimuma indirgenmiş hasarlar sigortacılıktan maliyet hesaplamalarına dek yasal düzenlemelere ve ekonomik hayata yansıyacak. Örnekler daha da çoğaltılacak olsa da kesin olan bir şey var. Otonom teknolojiler insanlığa içinde yaşadığımız dünya üzerine yeniden düşünüp onu sosyal ve fiziksel açılardan yeniden yapılandırabilmemizi de sağlayacak olan bir bakış açısı kazandıracak.


KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TASARIM



Araçların dış tasarımları ve yapıları uzun yıllara dayalı yol ve trafik tecrübesiyle şekillendiği için otonom teknolojilerden daha estetik ve fütüristik çizgilerin kullanımının dışında pek etkilenmeyecekleri söylenebilir. Ancak araç içi tasarımların tam tersi bir biçimde tepeden tırnağa değişmesi şaşırtıcı olmaz. Mevcut koltukların yerine ayrı bir sosyal alan düzenlemesine imkân tanıyan, direksiyon ya da vites gibi unsurları göz önünden kaldıran otonom araçlarda konforlu ve ergonomik iç tasarımlar hâkim olacak. Farklı dekorasyon stillerini yansıtabilecek bu iç tasarımlar araç tercihlerinde teknik özellikleri kadar belirleyici seçeneklere sahip olabileceği gibi kişilerin ihtiyaç ve arzularına göre de şekillenebilecek.


MOBİLİZE BİR EĞLENCE ANLAYIŞI

İç tasarımların değişmesiyle birlikte sürücüsüz araçlar kullanım açısından da sadece ulaşıma yönelik olmaktan çıkıp aynı zamanda tek başımıza ya da başkalarıyla vakit geçirmeye müsait yerlere dönüşecek. Bir ofis olarak düzenlenip toplantılarınıza hazırlandığınız ya da karşılıklı oturup yol boyu sabah kahvelerinizi yudumladığınız araçlar gündelik hayatımızın bir parçası olacak. Araç içi eğlence sistemleriyle hareket halindeyken keyifli vakit geçirebilmek günün geri kalanını da olumlu etkileyecek bir faktör. İddialı bir konsol oyunu ya da fantastik bir VR oyunu yolculuğu bitmesini hiç istemeyeceğiniz bir deneyime dönüştürecek. Tarihi bir dönem filmini geleceğin teknolojisi sürücüsüz aracınızla yol alırken izlemek de farklı duygular yaşatacak.


DAHA SAYGILI BİR TRAFİK



Kalabalık şehir trafiği birbirini hiç tanımayan insanlar tarafından oluşturulan dünyanın en büyük organizasyonu sayılabilir. Tek bir kişinin hatası ya da sorumsuzluğu zincirleme sonuçlarıyla pek çoğumuzu olumsuz etkiliyor. Otonom araçların yaygınlaşması kurallara uygun bir trafik akışını ve daha düzenli bir ulaşım ağını hayal olmaktan çıkaracak. Bu durum gündelik şehir hayatındaki en büyük gerginlik sebeplerinden birini ortadan kaldırdığı gibi önemli de bir zaman tasarrufu sağlayacak.


DAHA YEŞİL BİR GELECEK



Çevre dostu teknolojiler artık sadece sıradan bir duyarlılık göstergesi değil. Dünyamız açısından bir zorunluluk, üreticiler ve son kullanıcılar için ise bir etik değer halini almaya başlamış durumda. Elbette her sektör buna yeterince hızlı adapte olamıyor. Otonom sistemler geleceği temsil eden yepyeni bir alan olması sayesinde daha en baştan çevreyle uyumlu bir şekilde tasarım ve gelişim sağlama fırsatı buldu. Akaryakıtı hiç gündemine almadan doğrudan elektrik enerjisi kullanımı üzerine kuruldu. Kontrolün yapay zekâ temelli bir yazılımda olması o elektriğin de mümkün olan en tasarruflu bir biçimde tüketimini mümkün kılıyor. Bu açıdan bakıldığında otonom araçlar sadece teknolojik değil aynı zamanda çevresel bir ilerleme olarak da dünyamızın geleceğini şekillendirecek.


YENİ UZMANLIK ALANLARI



Otonom teknolojiler henüz yeterince yaygınlaşmasalar da şimdiden iş dünyasını da dizayn etmeye başladı. Dünya çapında teknoloji ve otomotiv şirketleri yıllara yayılmış AR–GE faaliyetleri ve test aşamaları ile üretime devasa yatırımlar gerçekleştirdi. Böylece yepyeni istihdam alanları oluştu. Gelecekte otonom araçların gündelik olarak hem kişisel hem de ticari kullanıma girmesiyle bazı geleneksel mesleklerin yerini yepyeni uzmanlık alanlarına bırakacağını öngörebiliriz. Bu da kendiliğinden gelişen değil daha en baştan tasarlanan bir süreç olduğu için sektörel mekanizmaların çok daha sağlıklı işlemesini sağlayacak.

Geleceğin araçları adı üstünde henüz günümüze ait değil. Bu yüzden hayatımızı nasıl değiştireceklerine dair her şeyi öngöremiyoruz. Bu yazımızda fantastik olanlarından çok pratik sonuçlarını ele almaya çalıştık. Çok da uzak olmayan o geleceğin geleceği güne dek otonom araçlar ile ilgili gelişmeleri ve öngörüleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

 
Lütfen kayıtlı e-posta adresinizi giriniz. Şifreniz e-posta adresinize gönderilecektir.

Not: Hatırlatma iletisinin size ulaşmadığını düşünüyorsanız; Lütfen e-posta hesabınızdaki "Spam, Önemsiz, Junk Mail" gibi klasörleride inceleyiniz.