Lastikler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Lastikler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Umarız lastikler hakkında doğru bilinen yanlışların giderilerek trafikte can ve mal güvenliğinin yükseltilmesine katkımız olur.


Ömrümüz boyunca girdiğimiz bütün sınavlarda tüm soruları doğru cevaplamamız mümkün değil. Ne kadar bilgili olursak olalım arada bir de olsa yanlışlarımızın çıkması son derece normal.
Bu durum elbette hayat sınavı için de geçerli. Ancak bu yanlışların pek azının sonuçları doğrudan can ve mal güvenliğimizle ilgili. Gündelik hayatta bu riskli durumla en çok karşılaşabileceğimiz konu ise kullandığımız araçlar ile trafik.
Araçlarla ilgili doğru bilinen yanlışlarda lastiklerin başı çektiği söylenebilir. Pek çok sürücü maalesef seçiminden bakımına, basıncından gerekli ölçülerine dek lastiklerle ilgili yanlış bilgi sahibi. Mevsime göre lastik değişiminin ihmal edilmesi ya da jantların sadece görsellik açısından değerlendirilmesi gibi kritik hatalara da bu yüzden düşülüyor. Üstelik trafik karşılıklı sonuçları olan etkileşimli bir süreç olduğu için sizin doğruları bilmeniz de yeterli değil.Dünyanın en güvenilir lastik markalarını sizlere ulaştıran ve Otomol Club üyelerine özel Lastik Oteli hizmetini sunan Otomol olarak bu konudaki bilgi ve tecrübemizi sizinle paylaşmak istedik. 


LASTİKLERİN ROLÜ VE İŞLEVİ



Öncelikle doğru bilinen yanlış bir bilginin ötesinde lastiklerle ilgili son derece hatalı bir yaklaşıma değinmek gerek. Çoğu sürücüye göre lastikler aracın harici bir ekipmanı. Teknik olarak ilk bakışta doğru gibi görünse de bu hatalı yaklaşım ciddi başka yanlışları doğuruyor.
Mesela aracı oldukça gelişkin ve güvenlikli son teknoloji ürünü fren sistemine sahip iyi bir sürücü bunların yeterli olduğunu düşünebilir. Oysa sensörleriniz ne kadar hassas ve refleksleriniz ne kadar kuvvetli olursa olsun aracınıza verdiğiniz dur talimatının uygulayıcısı lastiklerdir.
Her ne kadar eklenti gibi görünseler de ağırlıkları tonlarla ifade edilen araçların yeryüzüyle tek bağlantısı yine lastiklerdir. En yüksek teknoloji sahip fren sistemi bile, kalkış, yol tutuşu, ilerleme, denge, manevra ve dönüşlerde lastiklerin performansına ihtiyaç duyar. Lastiklerdeki küçücük bir kesik, yırtık ya da tolere edilebilir sınırların ötesinde bir aşınma, aracınızın diğer bütün unsurları eksiksiz ve düzgün çalışıyor olsa bile yol almanızı engeller veya riskli hale getirir.
Ayrıca insanlık tarihinin seyrini değiştiren icatların başında tekerleğin geldiğini de unutmayın. Artık sadece müzelerde görebileceğimiz en ilkel araçlardan en lüks otomobillere dek varlığını sürdüren tek ortak unsur olan tekerlek, yani mevcut uygulama biçimiyle lastik, aracınızın harici bir ekipmanı değil temelidir.


FİYAT VE KALİTE



“Lastiklerin hepsi birbirinin aynı, sadece tanınmış bazı markalar ürünlerini daha pahalıya satıyor.”
Bazı markaların diğerlerinden daha pahalı olduğu doğru ancak bu durumun nedeni ürünlerinin kalitesi. Bu yüzden lastiklerin hepsinin aynı olduğu iddiası kesinlikle yanlış ve önyargılı.
Bir lastiğin fiyatını belirleyen en büyük etken temel hammaddesi olan kauçuk. Pahalı bir malzeme olan kauçuğun kalitesi ve yoğunluğu aracın yolu kavrayışından çekiş gücüne, yüksek hızdaki performansından lastiğin yıpranma süresine dek belirleyici.
Lastiğin daha ucuz olması için kauçuk yerine plastik gibi petrol atığı malzemeler tercih edilebiliyor. Bu durumu kimi zaman dokunulduğunda lastiğin sertliğinden fark edebilmek dahi mümkün.
Yüksek oranda kauçuğun randımanının artırılması için yapılan araştırmalar ve kullanılan teknolojik yöntemler de maliyetin diğer sebepleri. Tüm bunların faydası ise güvenli bir sürüş sağlayan yumuşak ve esnek ürünler. Malzeme, araştırma, tasarım ve üretim yöntemleri sayesinde kauçuğun sertliği, lastiğin istenen ısıya ulaşma ve o ısıda sabit kalma süresi, ısınma ve soğuma aralığı ideal seviyeye ulaştırılarak yol tutuş özelliği de yükselmesini sağlar.
Pahalı ve ucuz lastiklerin sonuçlarının maliyet farkı ise sadece birkaç metreyle özetlenebilir. Ani fren yapmak zorunda kaldığınızda ucuz lastikle durana kadar fazladan kat edeceğiniz o birkaç metre belki de ödeyeceğiniz en büyük faturanın sebebi. O yüzden lastik seçiminde pahalı ve kaliteli tercihlerin aslında daha yüksek bedellerin ödenmesini engellediğini aklınızdan çıkarmayın.


ÖLÇÜLER



“Geniş lastik daha havalı görünür.”
Belirli etaplar için veya aracınız park halindeyken doğru gibi gelse de yolun tamamında karşınıza çıkabilecek olasılıklar göz önüne alındığında kesinlikle yanlış bir fikir. Muhtemel kazaları sizin de pek havalı bulacağınızı sanmıyoruz.
Üretici markanın aracınız için belirlediği ideal lastik ölçüleri, motor hacmi, gücü ve torku, yakıt tipi ile aracın karoseri gibi özelliklerine göre belirlenir. Genişlik, çap ve yük endeksini içeren bu ölçülere göre siz ve geleceğiniz için tek bir doğru lastik bulunur.
Asla bir aksesuar olarak değerlendirilmemesi gereken jantlar da aynı şekilde aracınız ve ideal lastiğinizle uyumlu olmalı. Göz alıcı bir görünüm uğruna olması gereken ölçü ve özelliklerin dışına çıkmamalısınız.
Geniş lastikler, zemine daha düşük basınç uygulamaları sonucunda özellikle yağmurlu ve karlı havalarda aracın yol tutuşunu olumsuz etkileyerek kaymalara ve savrulmalara neden olur. Üstelik direksiyon kullanımında sürüş hissi azalacağı için kaymaların fark edilmesi de zorlaşır.
İdeal ölçülerin dışındaki lastikler aracın süspansiyonunda da sorunlara yol açabileceği gibi uyumsuz jantlar da rot balans ayarını bozarak ve bijonlara binen yükü artırarak sürüş güvenliğini tehlikeye atar.


KIŞ LASTİĞİ



“Üç beş gün kar yağışı için kış lastiği taktırmaya gerek yok.”
Burada bir değil birbirleriyle bağlantılı üç yanlış var. İlki lastikle, ikincisi ise kışı kar yağışından ibaret görmekle ilgili. Ancak daha da önemlisi sürücünün, lastikler ile yolların aylar boyunca tüm gün ve gece maruz kaldığı kış koşulları yerine kendisinin konforunu kolaylıkla ayarlayabildiği basit bir mevsimsel durum algısı.
Kış lastikleri karın yanı sıra buz, yağmur ve kuru soğuk koşullarında da güvenli sürüşü ve yüksek performansı koruyacak şekilde tasarlanır. Hava kuru olsa bile özellikle geceleri sıfır dereceye kadar düşen sıcaklık yaz için üretilen ya da kimi zaman 4 mevsim lastiklerinin sertleşmesine neden olur. Bu da kötü yol tutuşu, yüksek fren mesafesi, kayma ya da virajlarda savrulma gibi sorunlar doğurur. Oysa kış lastiği içerdiği kauçuğun özellikleri sayesinde bu koşullara rahatlıkla uyum gösterir.
Yolların etkilenme düzeyi ve şekli de kış lastiğinin önemini artırır. Bu açıdan yoğun trafiğin yaşandığı ve genellikle binaların arasında kalan şehir içi yollarla daha az aracın geçtiği ve boş alanlardaki şehirlerarası yollar mevsim şartlarından farklı şekilde etkilenir. Bu farklılıklar arasında sabaha karşı görülebilecek gizli buzlanma en tehlikelisi olarak sayılabilir. Köprü, viyadük ve tünellerde daha sık karşılaşılan gizli buzlanmada kış lastikleri dahi zaman zaman çare olmayabilir.
Bunlar düşünüldüğünde kış koşullarında üç beş gün değil üç beş saniyelik olası riskli durumlar gözetilerek önlem alınmalıdır.


SAKLAMA



“O kadar ağır trafik şartlarına dayanan lastiklere bir sonraki mevsime dek saklandığı yerde hiçbir şey olmaz.”
Yanlış, olur. Onca yük, basınç, hız, ısı ve yol şartlarında yıllarca kullanabileceğiniz bir lastik sadece 6 ay beklediği yerde işe yaramaz hale gelebilir. Bunun yaşanmaması ise saklandığı yerdeki koşullara bağlı.
Öncelikle aracınızın kire, toza, toprağa en çok maruz kalan kısmı olarak lastiklerinizi saklamadan evvel temizlemelisiniz. Bunu yaparken kauçuğun yapısını bozacak malzemeler kullanmamaya özen göstermekte fayda var. Temizlik sonrası iyi bir durulama ve kurulama sağlanmazsa lastiğiniz durduğu yerde aşınabilir.
Lastiğinizi sakladığınız yerin kuru ve serin olması gerekir. Soğuk, sıcak ve yüksek nem lastiğe zarar verir. Ayrıca lastiğinizi mümkünse hava geçirmeyen bir koruyucu örtü ya da torbanın içinde saklamalısınız.
Lastikler saklanırken asla beton zeminle temas etmemeli. Bunun için ahşap paletler ya da yüksek rafları kullanabilirsiniz. Deformasyon olmaması için de palete ya da rafa temas noktasını belirli aralıklarla değiştirmeniz gerekir.
Lastiklerinizi, kullanım ömrünü uzatacak ve performansını olumsuz etkilemeyecek koşullarda saklamak istiyorsanız Otomol Club üyelerine özel Lastik Oteli’nden faydalanabilirsiniz. Otomol’un uzman personeli ve depo ekibi, lastiklerinizi inceleyip temizleme ve bir sonraki kullanıma dek ideal koşullarda saklama konularında hizmetinizde.


BAKIM VE KONTROL



“Aracımın lastiklerinin bakım ve kontrolünü kendim yapabilirim.”
Bir niyet beyanını doğru ya da yanlış diye değerlendirmek pek adil değil aslında. O yüzden ancak belli bir noktaya kadar yapabilirsiniz, tamamını gerçekleştirmeniz mümkün değil.
Maalesef lastik kontrolü, lütfen tabiri mazur görün, arada bir ayakla yoklamaktan ibaret sanılıyor. Bunu dahi çoğu kişi ihmal ettiği için az sayıda da olsa bu yoklamayı yapanlar gönül rahatlığıyla trafikteki seyirlerine devam ediyorlar.
Oysa lastikler, aracınızın fren, rot balans ve süspansiyonu ile entegre bir biçimde değerlendirilmeli. Aksi halde neden sonuç bağlantıları üzerinden zincirleme bir biçimde birbirini tetikleyen bir dizi sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz. Genellikle de bunu nedenler değil sonuçlar aşamasında fark edersiniz.
O yüzden kişisel günlük ya da haftalık düzenli kontrollerinizi manalı kılacak tek şey en küçük bir şüphede yetkili servis bakımını yaptırmak. Kişisel düzenli kontroller de ayakla yoklamaktan ziyade basıncını, diş derinliğini, jantların durumunu ve bijonların sıkılığını gözden geçirmek olmalı.


BASINÇ



“…için lastiğin havasını düşürmek gerekir.”
Bu şekilde biten hemen hemen bütün yargıların yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Zira lastiğin basıncını düşürmenin hem aracın yola daha iyi tutunmasını hem yağmurda daha az kaymasını hem de sıcak havada lastiğin daha az ısınmasını sağlaması mümkün değildir.
Tüm bunların neden yanlış olduğuna dair teknik açıklamalar yapılabilir elbette. Ancak asıl çözüm tek tek durumlara dair izahta bulunmaktan değil lastiklerin hava basıncı değerinin neye göre belirlenmesi gerektiği sorusunun cevabından geçer. Ve bunun tek bir cevabı vardır; üretici firmanın aracın yüküne ve mevsimsel sıcaklıklara göre önerdiği değerler.
Aracınızın görünür bir yerinde bulunan bir etikette yazılı olan bu değerler aynı lastik ölçülerini kullanıyor olsalar bile farklı marka ve modellerde değişiklik gösterebilir. Zira önerilen değerler, araçlardaki ağırlık dağılımı ile denge koşulları gibi teknik özelliklere bağlı mühendislik hesaplarıyla belirlenir.
Üretici firmanın lastiklerin ideal hava basıncı değerlerini aracın yüküne ve sıcaklıklara göre tavsiye etmesinden hareketle, uzun ve yüklü seyahatlerin öncesi ile sonrasında ve mevsim değişimlerinde basıncın muhakkak kontrol edilip ayarlanması gerekir.
Hava basıncı kontrolü lastik sıcakken yapılmaz. Zira içindeki hava genleşmiş olduğu için kontrol sırasında normalden daha yüksek bir değer ortaya çıkar. Aynı şekilde hava basıncı değerinin ayarlanması için de lastiklerin soğuması beklenmelidir.


AŞINMA



“Lastiklerin hepsini değil sadece daha çok aşınan ikisini değiştirmek yeterlidir.”
Hayır, değildir. Lastiklerin aracın çekişini sağlayan aksa göre farklı düzeylerde ve sürelerde aşınması gayet normal. Hatta bu durum, sistemin doğru bir şekilde işlediğini göstermesi açısından iyi bir şey.
Ancak sadece aşınan lastikleri yenilemek sürüş güvenliği açısından doğru bir yaklaşım değil. Zira lastikler manevradan frene dek kombine bir şekilde çalıştıkları için bu tercih sorunlara neden olur. O yüzden lastiklerinin hepsinin aynı anda değiştirilmesi gerekir.
Bu konuda alınabilecek önlem, kullanım şeklinize göre belirli bir mesafe sonrasında öndeki lastiklerle arkadakileri rotasyona tabi tutmak olabilir. Elbette servisinizin tavsiyesine göre hareket etmenizde fayda var.


BİJONLAR



“Bijonlar sadece lastikleri araca sabitlemeye yarar, bu yüzden eksik de olsa yola çıkılabilir.”
Yanlış; eksik, gevşek, fazla sıkılmış ya da eşit düzeyde sıkılmamış bijonlarla sadece ve sadece sorunu gidermek üzere servise kadar gidilebilir. O da trafiğin yoğun olmadığı yollardan ve düşük bir hızda ilerlemek kaydıyla.
Öncelikle aracınızda bulunan her unsurun kendi yerinde ve o şekilde bulunmasının makul ve mantıklı bir nedeni var. Tıpkı sizin gibi…
Bijonlar bu noktada çok daha hassas unsurlar. Somunların farklı düzeyde sıkılması yüzünden her bijona düşen ağırlığın eşit olmamasının yarattığı dengesizlikten fazla sıkılan bijonların yüksek hızda kırılıp çatlamasına dek çok çeşitli sorunlara açık durumdalar.
Diğer pek çok unsurda yaşanan herhangi bir sıkıntı aracın durmasına neden olurken bijonlardaki bir sorunun, direksiyon hakimiyetinin kaybı, hareket halindeyken lastiğin fırlaması ya da aracın takla atması gibi hayati sonuçlar doğurabilir.
Tüm bunlar bijonların basit bir sabitleme aparatı olmadığını göstermektedir.
***
Lastikler hakkında doğru bilinen yanlışlar, trafikte can ve mal güvenliğini tahmin edilenden çok daha fazla tehdit ediyor. Bu yüzden dünyanın en güvenilir lastik markalarını sizlere ulaştıran ve Otomol Club üyelerine özel Lastik Oteli hizmetini sunan Otomol olarak bu konudaki bilgi ve tecrübemizi sizinle paylaşmak istedik.
Sizin ve sevdiklerinizin güvenli sürüş koşullarını artıracağını umduğumuz başka paylaşımlarımızda buluşmak ümidiyle…

 
Lütfen kayıtlı e-posta adresinizi giriniz. Şifreniz e-posta adresinize gönderilecektir.

Not: Hatırlatma iletisinin size ulaşmadığını düşünüyorsanız; Lütfen e-posta hesabınızdaki "Spam, Önemsiz, Junk Mail" gibi klasörleride inceleyiniz.